Taktım mı takıyorum işte böyle… Ve biliyorum; yeni bir şey gözlerimi kamaştırana kadar da bu kara sevda sürüp gidecek, bir gün yerinde yeller esecek, bir gün yine saman alevi gibi kasıp kavuracak ortalığı… Bir dönem ortalığı yastığa boğduğum, bir ara da kutu kutu babetlerin arasında kaybolduğum gibi…
Şimdi girdiğim mağazalarda fermuarlı çantalar pek bir gözde benim için; nasıl dikmişler, köşeleri nasıl duruyor, tasarımı nasıl, ne tarz kumaş kullanmışlar gibi bir sürü sorunun beynime üşüştüğü abuk incelemeler peşindeyim :) Sadece onunla kalsam yine iyi; bir de bazen onların diktiklerini beğenmiyorum, kusur buluyorum ya; kendime hayret ediyorum, “Daha düne kadar ayıla bayıla kullandığın cüzdanlara, çantalara nasıl da burun kıvırdın hemen, dünkü çocuk!” diyorum sonra :) Eh, bir yandan da mutlu oluyorum tabii… Bir şeyi bilmek gibisi yok azizim! *-*
Bir de bugün Üsküdar’ da bir kumaşçı keşfettim; ki sormayın gitsin… Hem de burnumun dibindeymiş ya, nasıl üzüldüm bu zamana kadar fark etmedim diye… Neyse canım, zararın neresinden dönülürse kârdır – artık bundan sonrası kâr mı, zarar mı olur, orasını bilemem ama öğle yemeği süresinin bittiği dakikalarda kendisi görüş alanıma girdiğinden içeri girip kumaşları didikleyebilme şansım olmadı. İyi ki farklı bir sokağa girmişim diyerek yarın yine aynı sokağa girebilmeyi ümit ediyorum – malûm, yön duygum zayıf ve burayı da farklı bir yeri ararken buldum :))
4 yorumlar
Eh Demetim, tatlı dilini yerim. Çok zevkli seni okumak, bir o kadar da zevkli bir hafta dilerim…. Kocaman SEVGİLEEEER…
harika bir hafta geçir inş:))
her şey gönlünce olsun
hayırlı günler,sevgiler:)
Suzy; :) Lili bebek kadar tatlı olamam ama ben :) O diyaloglarınız yok mu sizin; içimi huzurla dolduran, yüzümü gülümseten… Seviyorum sizi :)
kübra; Hepimizin canım, inşallah… Artık haftasonu geldi sayılır, daha güzelleri Cumartesi-Pazar’ a kalsın :))