Kasım 28, 2010

3 Yazılar Ana sayfaya dön
Günlük yazılar gösteriliyor Kasım 28, 2010

Yeni Hobisel Projeler

Geçen akşam tuhafiyenin önünden geçerken üç adet kasnak almış bulunmaktayım. Uzun zamandır istiyordum almayı; annem görse yine “Bir bu eksikti” derdi :)) Henüz üç kasnak da içi boş bir şekilde bana bakıyor olsa da, yakında çok farklı hallere bürünecekler :)Bir diğeri de güvercinlerim; onların ne yönde kullanılacağını söylemiyorum ama şimdi; birkaç gün sonra ikisi de burada boy gösterecekler çünkü :)

Kitaplığım :)

Hani geçen size demiştim ya mim cevaplarken; ben neden bu zamana kadar size kitaplığımı göstermedim diye…İşte şimdi tam sırası :)Kitaplığımı Ikea’dan almıştım. İlk görüşte aşk :))Yalnız benim biraz ıvır zıvırım fazla, malum hobi odamdan bu konuda azbuçuk bir fikre sahipsinizdir :))Fotoğraf manyağı olduğumu söylememe gerek yok sanırım :) Kitaptan çok çerçeve var gibi :p Ve tabii fotoğraflarını bekleyen boş çerçeveler :)) Fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi sevdiğimi bilen kim varsa bana çerçeve hediye ediyor, ne yapayım :)) Tamam, birazını da ben aldım :DGördüğünüz gibi, bol kitap, dergi, fotoğraf çerçevesi, biblo dolu bir kitaplık benimki… Yılların birikimi diyebilirim. Reşat Nuri’nin Çalıkuşu romanından tutun da İpek Ongun’un gençlik romanlarına, ardından sardığım kişisel gelişim kitaplarına, her türlü ev dekorasyon, dikiş, takı tasarımı dergisi ile de son noktayı koyup abartılı derecede fazla çerçeve ve minyatürle “göz yorduğum” bir yer burası :)))İleride düzenleyici kutulardan alıp renk renk, farklı bir görünüme kavuşturmayı planlıyorum. Bu projemi ne zaman…

Kahverengi Aşkımız

Dün şirkette Kütahya Porselen’in bir dergisini incelerken tam da benim gibi Türk Kahvesi’nin koyu müdavimi için yayınlanan bu yazıyı sizinle paylaşmadan edemedim. Hatırlarsanız, Türk Kahvesi’ne olan aşkımı bu satırlarda dile getirmiştim :)Derginin kahveyi anlatan bu sayfasının fotokopisini neden çektiğimi anlayamayan iş arkadaşlarım da sanırım biraz “kafadan” olduğumu düşündüler ama zamanla anlarlar onlar da :))Önce çok doğru bulduğum bu nota bir göz atın lütfen; Ben neredeyse günde üç öğün kahve içme kapasitesine sahibim, daha önce söylemişimdir. O nedenle Türk Kahvesi evime çok sık aldığım bir lezzet. Öyle ki, değişik yerlerden kahveler alıp mutfakta eşsiz bir deney yapar gibi en iyi Türk Kahvesi aromasını yakalamaya çalışmışlığım da vardır :)) Ben acı kahve sevmem, o nedenle çok kavrulmuş kahve almıyorum. Mesela, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin kahvesini içemiyorum; sadece Eminönü’nde kokusu cezbediyor beni, gerisi hayal kırıklığı…İzmir’deyken Tuğba Kuruyemiş kahve konusunda favorimdi. Gerçi İstanbul’a da şube açmışlar ama gidebime fırsatım olmuyor. Zaman zaman İzmir’den gelen misafirlere…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme