iyi haftalar

8 Yazılar Ana sayfaya dön

Renkli Haftalar Olsun : )

Bu aralar bloguma pek uğrayamıyorum ve Ağustos’ un ilk yazısını yazdığıma da inanamıyorum… Özellikle işyerinde biraz yoğun, sonuç itibari ile yorgun olduğumu ve haftaiçlerinde rutinime aykırı saatlerde uyuyakaldığımı itiraf edebilirim :) Ha, bir de uyumadığım ve çalışmadığım süreçler içerisinde mağazalardaki indirimler furyasında top sektirmekten kendimi alamadığımı da araya sıkıştırabilirim :D Neyse ki fırtına dindi, sakinnn sakiinnn :) Efendim, paylaşacak fotoğraflarım, anlatacaklarım birikti; henüz yorumlara, sorulara da dönemedim – affınıza sığınıyorum. Birkaç güne toparlanacağımı ve bıdı bıdı yapmaya devam edeceğimi ümit ediyorum. Taslaklarımda kalmış, yaklaşık iki hafta kadar önce çekilmiş bir fotoğrafımla da renkli bir hafta diliyorum *-*

Haftabaşı | Ağzınız Tatlansın : )

Düğün hazırlıkları tam gaz devam ediyor; yalnız gündüzleri iş-güç, akşamları da bu mevzûlara dalınca buralara pek uğrayamaz oldum. Yoksa benim sessizliğim tatil rehavetinden filan değil, bize yok öyle şeyler :)) Öyle bir uğramışken de çakıl taşı getirdim size – yenenlerinden :) Hem haftabaşında ağzınızı tatlandırır, hem de yüzünüzü gülümsetir diye *-*

İyi Haftalar – Neşeli Yumurtalar : )

Ne zamandır “İyi Haftalar” dilekli bir yazı yayınlayamıyordum. Hazır bu Pazar fotoğraf makinemi elime almışken bana eşlik eden yumurtalarım bir Pazartesi gününü şenlendirebilirler diye düşündüm :) Bu yumurtaları “Ben boyadım” demeyi çok isterdim ama kendileri annemin hediyesi olup bir uçak yolculuğunda kırılmadan sahibine ulaşmayı başarmışlardır :) { Zaten mümkünse boya işlerine hiç girmeyeyim ben – arada aşkla yanıp tutuştuğumda birkaç sprey boya kutusu yeter de artar bana :)) } Eh, ne diyorduk; işte bunlar neşeli yumurtalar, size de iyi haftalar :) Not: Nikah şekerlerini yapmaya devam ediyorum; hem gelin hem de damat baykuşların vücutları hazır, artık süsleme aşamasındayım :) Bir gün burada olup boy gösterecekleri ümidi ile “Ufaktan damadın şapkasını kesmeye doğru yollanıyorum” diyecektim ki tam; baktım saat 01.00 olmuş, en iyisi ben bir yatağıma uğrayayım :))

Yeni Hafta

Oooofff, dayak yemiş gibiyim; her yerim ağrıyor… Pazar günü kahvaltıya davet eden görümce iptal edip haber vermeyi unutunca sabahın 08.00′ inde güne başladım ve biraz uykusuz kaldım :) Ardından lale fotoğrafı çekeceğim diye tırmandığım yokuşlar, çiçeklerin hizasına eğilme çabalarımla birleşince bugün kendimi beden eğitimi öğretmeni tarafından bir gün önce cezalandırılan öğrenci gibi hissediyorum :)) Neyse, amacım sadece “iyi haftalar” dilemekti – güne yağmurlu başladık ama olsun; benim bir sürü çiçek fotoğrafım var, yakında boğarım sizi de çiçeğe *-* Şimdilik dünden bir kare benimle idare ediverin :)) Not: Az kalsın unutuyordum, Android’ e ‘instagram’ ın gelmesinden ben de nasiplendim ve “demetoloji” olarak yerimi aldım – takip etmek isterseniz ;) Gerçi tabletten fotoğraf çekmekten pek haz almıyorum ama anlık paylaşımlar için iyi olacak gibi :))

Mutlu Bir Hafta Olsun

Pazartesi’ nin geldiği gibi Cuma’ yı gördüğümüz; mesai saatlerinin şıp diye geçip gittiği; sabahları ilk alarm sesi ile yataktan fırladığımız… Ardı ardına güzel haberler aldığımız; renklerin enerjisiyle sarıp sarmalanmış GÜNEŞLİ BİR HAFTA olsun – hem içimizde, hem dışımızda ; )

Renkli Bir Hafta Olsun

Bugün evdeyim. Hava şansıma iyi :) Belki çıkar, dolaşırım… Hele şu keçelerim elime ulaşsın da… Zira heyecanla kendilerini beklemekteyim. Az değil, bir yılı geçti en son keçe siparişimi vereli. Nereden keçe siparişi verebileceğini soranlara da “AZ SONRA” diyeyim *-* Önce kalitesine, renklerine not verelim, sonra kendilerini size burada tavsiye edelim ya da etmeyelim :) Hadi kargocu amca, nerde kaldın ki?! Bak, gözlerim yollarda :) En iyisi beklerken renkli iplere dolanmak belki de… Tabii, fırından yeni çıkan rengârenk ponponlarım varken, aydınlatsın sizin gününüzü de… Mutlu bir hafta olsun hepimize ;)

Ve Şeytanın Bacağı Kırılır :)

Geçtiğimiz hafta yazdığım tüm yazıları taslaklarda yarım bırakmışım; hâliyle de hiçbiri yayınlanamamış :) Yeni hafta ile yazmaya başladığım tüm yazılarımı “yayınlanmış” bölümüne taşımaya kararlıyım. Şu kuşları da English Home’ dan binbir kararsızlıkla almamış mıydım – beş ya da altı ay sonra hem de; hiç abartmıyorum. Her gördüğümde ya kasadaki kuyruğa girecek vakit bulamamaktan ya da vakti bulduğumda onlardan kendim dikeceğime dair sözler vererek, almaya niyetlendiğimde de rengine karar veremediğim için bir türlü sahiplenemediğim bu kuşlar… Sonunda evime girdiler de artık gözümün önündeler :) Onlar mutlu, ben mutlu; bu giriş yazısı ile beraber şeytanın bacağını kırmış olmanın dayanılmaz hafifliği ile herkese iyi haftalar dilerim.

Haftasonu; Düğmeler ve Daha Fazlası

Öncelikle bir önceki yazıma bırakmış olduğunuz motive edici yorumlarınız için çok teşekkür ederim, sayenizde kendimi daha iyi hissediyorum – ki aklı selim bir halde ilgili yorumlara da cevap vermiş bulunmaktayım – duyurulur :) Ara sıra insan enerjisini toplamak için zamana ihtiyaç duyuyor; ben de o sürece denk geldiğim esnada içimden ne geçiyorsa kaleme aldım o gün… Yorumlarıma yazdığım cevaplarda da sık sık dile getirdiğim gibi, yazmaktan kolay kolay vazgeçeceğimi pek sanmıyorum. Ben hayatımın hemen hemen her döneminde hep birşeyler yazdım; öğrencilik hayatımda bol bol kompozisyon yazdım, öykü yazdım (hatta ortaokul yıllarında yazdığım bir ajandam var; içine bir gün çıkartmayı düşündüğüm kitabımın içeriğini döşemişim – çocukluk işte); lise hayatım boyunca aksatmadan günlük tuttum, kendime yazamadığım dönemlerde erkek arkadaşıma (şu an eşim) bol bol mektup yazdım :) Durmadan birşeyler yazdım anlayacağınız… Derken blog alemi ile tanıştığımda yazmanın en keyifli hâlini keşfettim; karşılıklı olanı, paylaştıkça büyüyeni, çoğalanı… Bunu da çok net şekilde bırakmış…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme