Alışveriş Notları

Gel Abla, Geelll! Ne Alırsan 1 TL :)

Hatta ne alırsan 50 kuruş bazen… Bazen de 2 TL… Bazen 4 parça 1 TL bile olabilir… Kadıköy Pazarı’ ndan bahsediyorum, evet :) Geçen hafta Cuma günü ulaşabildim kendisine nihayet ve ulaştığım gibi hakkını da verdim pazarın. Bir önceki yediğim kazığın acısını çıkardım da denilebilir. Aslında yine emin değildim pazarın kurulu olup olmadığından. Herşeyi göze alıp erkenden düştüm ama yollara… Dokuz günlük tatilden pazar da nasibini alır mı, bilemediğim için biraz titrek, biraz ürkek ulaştım pazarın giriş kapısına… Yolda poşet taşıyan bayanlar her ne kadar yüreğime su serpse de ben bir kere ağzımın payını aldım; o kumaşları görmeden, onlara dokunmadan pazarın kurulu olduğuna inanmam, kimse de inandıramaz beni… Önce inanamadım zaten :) Pazar kurulu idi, evet… Satıcılar, alıcılar, çoluk-çocuk toplaşmış, gelmiş… Ama, bir eksik vardı? Bu kez de kumaşçıları bulamıyordum! İşte şu köşede fisto, gipür satıyorlardı, nereye gitmiş! Yerlere dökülen yığınla kumaşlar neredeydi peki? Hani benim bir yandan elimdeki poşetleri…

Yeni Yazlık Elbiselerim

İndirimler, indirimler… Başımı döndürdüler demiştim ya dün :) İşte, alışverişe bu elbiselerle başladım; hem de hiç ummadığım bir mağazada karşıma çıkan bu parçalar beni öyle sevindirik etti ki kaptığım gibi iki elbiseyi de deneme kabinine koştum. Miu miu kuşları mı diyordunuz bunlara? :) Ben adını bilmem *-* Görüntüsü hoşuma gitti; neşeli bir havası var elbisenin, kendimi şeker toplamaya giden küçük çocuklar gibi hissettim içinde zaten :)) Ama yok, bayramda giymedim :) Fiyatı etiket üzerinden de görebilirsiniz; 22,90 TL, biz ona 23 TL diyelim kestirmeden :)) Ve bonusss :) Üzerimde nasıl durduğunu gösterebildiğim ender fotolardan bir tanesi *-* Çok cici, değil mi? :) Ben öyle rahat ettim ki içinde; çok sevdim çooook *-* Gelelim, ikinci elbiseye; İlk bakışta fazla bol duruyor, değil mi? Sanki giydiğimde beni yutacak gibi :)) Eskiden bu tarz elbiselere şans tanımazdım ama zaman geçtikçe kemerlere, şallara, envai çeşit aksesuarlara dolabımda yer açınca her türlü giysiden kendime birşeyler…

Akşam Bonusu: 7 TL’ lik Elbise

Evimin önünden araç geçmediği için her akşam iş dönüşü belli bir mesafe yürümek zorunda kalırım. Yol üzerinde ise beni cezbeden herşey durak noktam olur. Kredi kartı diyetim hala devam ettiği için bu aralar özellikle mağazalara uğramamaya özen gösteriyorum, uygun fiyatlar karşısında kendi kendimi alışverişe heveslendirmenin anlamı yok :) Ancak kendiliğinden karşıma çıkan süper ötesi fiyatlı ürünler olunca söz konusu, arada kendimi ödüllendirmem lazım gelir ki; bu durumda da zaten nakit hesabım devreye girer :) Geçen hafta yine işten eve giderken nasıl olduysa diğer kaldırımı kullanayım dedim, sanırım her zaman kullandığım kaldırımda yürümek gözümün içine giren güneşten dolayı bir işkence olmuştu da o yüzden… Rutin davranışlarım vardır benim; eve dönerken aynı kaldırımı kullanmak, sabahları metrobüsle işe giderken cep telefonumdan e-maillerimi kontrol etmek, akşam yemeğinden sonra hemen Türk kahvesi yapmak, evden içeri girdiğim an üzerimdeki tüm takıları çıkarmak gibi, gibi :) Bazen farklı bir harekette bulunmak gerekiyormuş. O gün o kaldırımdan yürümeseymişim…

Yüzüklerin Efendisiyim :)

Eskiden yüzük takamazdım. Çok hoşuma giderdi görünce ama birkaç saat parmağımda durur, sonra da fırlatır atardım o yüzüğü parmağımdan. Sanırım bunda kıvırcık saçlarıma takılmaları da etkili :) Saçlarımla çok oynadığımdan bukleler arasında asılı kalan parmaklar pek işime gelmiyor haliyle :)) Nişanlandıktan sonra da yüzüğe alışmam epey vaktimi almıştı; kaç kez evde unuttuğumu bilmem :) Zamanla kaynaştık neyse ki… Ve sayesinde ben yeni yüzüklere de yelken açmaya başladım… Parmaklarım ince olduğundan gösterişli yüzükler kendilerini pek bir gösterdikleri için (!) minyatür (kendim gibi) yüzüklerle daha rahat ediyorum. Geçen gün de evimin yolundaki mağazada bu yüzükleri tanesi 5 TL’ ye bulunca bir değil, on tane almışım nerdeyse!! :D Ama hepsini bir günde almadım, yolumun üzeri olunca her uğramamda farklı bir yüzük keşfedip hepsini koleksiyonuma kattım. Tamam, hepsini değil; yarısından çoğunu :)) Bakalım neler almışım, dökelim şimdi yüzüklerimizi… Tabii sonra bilelim sizin de favorinizi :)

♫ Yeni Ayakkabılarım ♪.,. ♥

Bugün Beşiktaş’ a gittik; şu malum tozlukların üzerindeki alarm cihazını söktürmeye :) Adil Işık’ ın kapısından içeri girince alarmla beraber ötmek biraz rahatsızlık verse de; hırsız damgası yemeden hallettik neyse ki :D “Affedersiniz, kasiyer arkadaşımız unutmuş” diyerek o gıcık sesten kurtardılar beni :))Demiştim ya, Beşiktaş’ a kadar gitmesek de olurdu ama bahane benimki, gezmek için tabii ki :) Adil Işık’ ta işimizi halledince eşimi o ayakkabıcıdan bir diğerine sürüklerken içime sinen siyah bir topuklu buldum – ne zamandır arıyordum laf aramızda :) İşyerinde giymek için baktığımdan çok yüksek topuklu olanlara içim gitse de birkaç kez giyip hevesimi aldıktan sonra rafa kaldıracağımı bildiğimden onlara hiiiç yanaşmadım. Bu ayakkabılar hem ayakta zarif duruyor, hem de çok yüksek topuklu değil; fiyatı da uygundu; 50 TL – Beşiktaş Çarşısı’nda bir ayakkabıcıdan aldık. Ayakkabıcının dediğine göre bu model Türkiye’ ye bu Cumartesi gelmiş, çok fazla görebileceğim bir model değilmiş :) Aslında ben daha önce bir yerde görmüştüm bu ayakkabıların…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme