ben çektim

6 Yazılar Ana sayfaya dön

Ben Bu İşe Gönül Verdim : )

Canon 450D’ yi aldığım gün daha dün gibi… Onunla ilk fotoğraf çekme deneyimim ise tam bir felaket – ti :) Gel zaman, git zaman; çözdüm dilini makinenin… Tanıdık birbirimizi, kaynaştık bolca… Bir süredir aklımdaydı ama yollarımızı ayırmak – aşk da karın doyurmuyor ki :) Canon 550D alacakken ben, 600D gözüme çarptı – ne fark vardır, vs. diye araştırırken öyle bir makine gördüm ki; bütçemi biraz aşsa da gönlüme hitap ettiğini anlayınca “Tamam, işte budur” dedim *-* Canon 60D idi yeni yoldaşım; klasmanı da Pro-DSLR imiş ya, olaya ne kadar ciddi yaklaştığımın ufak bir göstergesi olsun istedim – bu kadar değil tabii, devamı gelecek, bekleyiniz ;) Not: Bu fotoğraf da 60D’ nin dün evimize girişi şerefine dolapta kalan son 4 elmayı konu alarak çekilsin; makine daha bolca kurcalanacak olsa da şimdiden kullanıcının yüzünü güldürdüğü bilinsin :)

Fotoğrafçılık Oyunu :)

Görümcemin nişan fotoğraflarını çektikten sonra, çevreden objektifime poz vermek isteyenlerin sayısında artış yaşandı :) Benim çok eğlendiğim muhakkak; bana bu şekilde fotoğrafını çekecek malzeme çıkması da ayrıca iyi oluyor kendimi geliştirmem için… Çektiğim fotoğrafları onlar da beğenirse ne alâ :) Vaktimiz pek yeterli değildi bu kez fotoğraf çekerken… Buluşma saatini geç ayarlamak zorunda kalmamızın üzerine hava da erken kararınca bize kala kala bir saatlik gün ışığı kaldı, o da güneşsiz tarafından… Dönüşte Emirgân yollarını bir geri tepmemiz vardı ki; görmeliydiniz… Eh, aniden bastıran karanlık, birbirimize çaktırmasak da yüreklerimize korku salmıştı ne de olsa :) Ondandı o hızlı adımlar… Hele bir de karşımıza çıkan köpek yok muydu… İşte, o benim bittiğim andı :) Neyse ki derdimi anladı da; peşimizi bıraktı, yoksa şu an bu satırları yazamıyor olabilirdim :) Nesrin (modelimiz) ilk etaplarda elini, ayağını nereye koyacağını şaşırsa da ona yazdığım bir senaryodan sonra yavaş yavaş açılmaya başladı :) Bakınız, burda sevgilisinden…

Fotoğraflarla Geçtiğimiz Pazar

2 haftada 3 kilo vermiş eşim – sakın inanmayın; Dumanı üzerinde közde mısırlar – ımmmm, nefiss; Anadolu Yakası’ na minik bir deniz yolculuğu – rüzgarlı ve sallantılı; Denizde renkli balonlar – neşeli; Üsküdar’ da gün batımı – yanında içilemeyen çay; Kız Kulesi – tüm görkemiyle; Kız Kulesi ve sevgilinin eli – favorim; Sevgili – beni düşünüyor; Fiyonklu tacıma biraz ürkek bakışlar; Fiyonklu tacımla beni görmeyenler; buraya ;)

Nazlı Kız :)

Ben İzmir’ e adımımı atar atmaz, önce ürkek bakışlarla beni süzen, fotoğraf makinemi gördüğünde ise bol bol poz vermekten çekinmeyen bir şirine buldum :) Adı Nazlı; dayımın kızı olur. Tatilimin büyük kısmı onunla oynayarak geçti desem :)) Hatta İzmir’ den gelince eşime ondan o kadar çok bahsetmişim ki; İzmir’ i gezdiğimden şüphelendi :) O zaman bu küçük hanımla geçirdiğim zamanın şanına yaraşır bir sayfa açalım Nazlı Kız’ ımıza :) Gelin, size Nazlı’ nın fotoğraflarını göstereyim ;) Aslında fotoğraflar bu kadar değil elbette :) Bu sevimli kızın o kadar çok fotoğrafını çekmişim ki; makineme doydum nerdeyse :)) Böylelikle, Deren Bebek’ ten sonra Nazlı ikinci bebek yıldızım oldu benim :) Not: İzmir’ de çektiğim fotoğraflar devam edecek; korkmayın, sadece Nazlı Kız’ ı çekmedim canım :))

Elinizde Bir “Canon” Varsa…

Yanına yaklaşmaya korktuğunuz kedilere objektifinizi yönlendirebilir, Sokaktaki renkli, ışıldaklı şeylere iştah kabartabilir, Çiçeklere karşı içinizden taşan sevgi seline kendinizi kaptırabilir, Hayatınızda hiç ot görmemiş gibi davranabilir, Görselini nerede kullanacağınızı dahi bilmeden gördüğünüz bir tabelayı baş tacı yapabilir, Hiçbirşey bulamasanız Taksim’ in göbeğinde eşinizi nişan alıp sonra “Bunun adı portre fotoğrafı” diye kafa ütüleyebilirsiniz :))

Aksesuarlarıma “Canon” Etkisi

Tasarım konusunda ne kadar yetenekli olursak olalım, el emeği ürünlerimizi iyi fotoğraflayamazsak eğer tüm uğraşımızı çöpe gitmiş sayabiliriz. İyi fotoğraf çekmenin altın kurallarından biri de şüphesiz gün ışığından faydalanmak. Ben çook eskiden gün ışığı deyimini güneşli hava ile karıştırır, güneş tam tepedeyken çektiğim fotoğraflarımda neden o doğallığı yakalayamadığımı düşünürdüm kara kara :) Sonradan öğrendim ki – gerçi bunu öğreneli çok olmuyor – altın saatler sabahın çok erken saatleri ile gün batımı zamanıymış… Güneş tam tepedeyken çekilen fotoğrafların da insan portreleri, nesneler üzerinde derin gölgeler oluşturmaktan başka hiçbir katkısı yokmuş ki; bu da zaten istenmeyen bir şey… Ben de Canon’ umla yeni bir gezintiye çıkarken bugün, yanıma birkaç aksesuarımı aldım çok öncelerden tasarladığım. Genelde beyaz karton ya da bir kitap sayfası üzerinde fotoğrafladığım ürünlerimi bu kez parktaki tahta masa üzerinde kamera karşısına aldım. İşte buraya taşıyabildiğim birkaç görsel – yeni makinemden eski aksesuarlar; Yer: Yıldız Parkı

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme