kadıköy pazarı

4 Yazılar Ana sayfaya dön

Akıllara Zarar Bu Düğmeler :)

Bu düğmeleri son Kadıköy Pazarı gezmemde keşfettim. Yanlarına gittiğimde tezgâh bomboştu. İki koca sepetin altını üstüne getirdim ve sanırım her gördüğüm poşeti satın aldım :) Ya bir poşeti 1 TL idi ya da iki poşeti 3 TL; fiyatını çok net hatırlamıyorum, o an aklım başımda değildi :)) Zaten öyle bir aşkla kurcalamaya başlamışım ki poşetleri, birkaç kız da benden sonra kurcalamaya başladı sepetleri ama geç kaldılar; çünkü en güzellerini ben kaptım :p :)) Sembolik olarak birkaç grup düğmenin de fotoğrafını çektim. Tüm poşetleri dökecek cesareti kendimde bulamadım ne yalan söyleyeyim, yoksa birkaç haftasonu sadece düğme fotoğrafı çekmem gerekecekti :)) Daha kumaş kaplılar, kalpliler derken bir sürü çeşit var; artık onlara sıra geldikçe yeni projelerde görürsünüz burada :) Not – 1: Anne dantelleri burada devreye giriyor :) Not – 2: Ben iki yıl önce bu düğmeleri evrene sipariş vermişim aslında, bakınız burada ;)

Acemi Dikişçi Bildiriyor :)

İsmek kurslarına kayıtların başladığını duyduğum an yine şansımı denemek istedim. (İstanbul dışından olan arkadaşlarım, “İsmek de ne ola ki?” diye düşünüyorsanız; sizi buradan alayım) Yine diyorum; çünkü bu benim için bir Eylül ayı klasiği oldu. Sanırım istisnasız senede bir gün İsmek’ i arıyor ve şöyle diyorum; – Haftasonu dikiş ya da takı tasarım kursunuz var mı? Aldığım cevap da her daim kocaman bir “HAYIR” oluyor; suratıma tokat gibi yapıştırıyorlar beni aralarına almak istemediklerini. Ne olurdu; çalışan ama hobisel mevzulardan da geride kalmak istemeyen benim gibilerini de azıcık düşünseydiniz! Tamam, biliyorum; sizin amacınız ev hanımlarına bir iş, bir meşguliyet kazandırmak; bu kurslar o nedenle haftaiçleri oluyor, anladığım kadarı ile. Tebrik ediyorum… Tebrik ediyorum da ben şimdi bu kelebekli kumaşları nasıl keseceğim korkmadan, nasıl dikeceğim; onu bilmiyorum :) Amacım terzi olmak değil zaten, sadece kendime birkaç parça giysi dikebilmek istiyorum; çok görmeyin bunu bana *-* Tamam, pembe kelebekli kumaşım da el kadar…

Gel Abla, Geelll! Ne Alırsan 1 TL :)

Hatta ne alırsan 50 kuruş bazen… Bazen de 2 TL… Bazen 4 parça 1 TL bile olabilir… Kadıköy Pazarı’ ndan bahsediyorum, evet :) Geçen hafta Cuma günü ulaşabildim kendisine nihayet ve ulaştığım gibi hakkını da verdim pazarın. Bir önceki yediğim kazığın acısını çıkardım da denilebilir. Aslında yine emin değildim pazarın kurulu olup olmadığından. Herşeyi göze alıp erkenden düştüm ama yollara… Dokuz günlük tatilden pazar da nasibini alır mı, bilemediğim için biraz titrek, biraz ürkek ulaştım pazarın giriş kapısına… Yolda poşet taşıyan bayanlar her ne kadar yüreğime su serpse de ben bir kere ağzımın payını aldım; o kumaşları görmeden, onlara dokunmadan pazarın kurulu olduğuna inanmam, kimse de inandıramaz beni… Önce inanamadım zaten :) Pazar kurulu idi, evet… Satıcılar, alıcılar, çoluk-çocuk toplaşmış, gelmiş… Ama, bir eksik vardı? Bu kez de kumaşçıları bulamıyordum! İşte şu köşede fisto, gipür satıyorlardı, nereye gitmiş! Yerlere dökülen yığınla kumaşlar neredeydi peki? Hani benim bir yandan elimdeki poşetleri…

Bir Kadıköy Pazarı Macerası

Günlerden Cuma olduğunda kendimi işyerinden Kadıköy Pazarı’ na atasım gelir, ama öyle böyle bir istek değil. Benim için pazara gidebilme mümkünatı olmadığından o kumaşçılar, ıvır-zıvır satan tezgâhlar hep gözümde tüter. Tabii, bunda yıllık iznimin olmayışının da etkisi büyük sanırım :) Ayrıca, izninin bir gününü pazarda geçirmeyi düşünebilecek kadar da enteresan bir insanımdır :)) Ben böyle gün sayadurayım; eşimden geçenlerde bir öneri geldi. Dedi ki bana: “Zaten Anadolu Yakası’ nda çalışıyorsun. İş çıkışı gitsene pazara. Hava geç karardığı için pazarı erken toplayacaklarını sanmıyorum.” Kulağa gayet mantıklı geliyordu :) Ama gel görelim, pazara sadece Avrupa Yakası’ ndan gitmiş biri olarak pazar yerine farklı bir şekilde ulaşmayı nasıl hale, yola koyacağımı bilemedim ve eşimi sunduğu öneri yüzünden pişman ettim; çünkü Kadıköy Pazarı’ na o da benimle gelecekti :) Ben: “Yolları karıştırırım, bulamam şimdi; sen de gel, lütfeeeen!” diyerek eşimi ikna ettim. Zafere ulaşmak güzel bir duygu :) Eşime poşetleri taşıtmak gibi hain planlarım…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme