Ocak 2011

8 Yazılar Ana sayfaya dön
Aylık yazılar gösteriliyor Ocak 2011

Örgü Makarası İle…

Ben bir zamanlar örgü makarasına fena sarmıştım :) Hala da sarasım var ama vaktim yok :/ Biraz sabır isteyen bir uğraş açıkçası; ben akşamdan akşama örsem elimde uzayıp gidecek, sonra sıkılıp atacağım, kendimi biliyorum :)Mesela, bu resimde görmüş olduğunuz kolyenin uçlarını tamamlamamışım :)) Halbuki rengi ile benim bir kıyafetime de o kadar çok uyuyor ki *_* Bu da örgü makarası ile yaptığım farklı bir kolye; bunu tamamlamışım ve iki sene bir kutu içerisinde muhafaza etmeyi başarmışım :))) Allkıışşş :))Örgü makarasında yarım kalmış bir iş…Bu da büyük olan makaram; daha geniş kordonlar örüp içine iri boncuklar yerleştirerek farklı kolyeler, bileklikler yapabilirsiniz. Ben yapamadım, bari siz yapın :))Mumlu iplerim… Renk renk toplamışım, hatta poşetini açmadıklarım var daha, aman Allah’ım :DBir gün yine örerim mutlaka, ama o bir gün ne zaman gelir, bilinmez… Çalışınca zor oluyor, çoğu şey tadına bakılmadan yarım yarım kalıyor işte böyle raflarda… Pıfff :/

Kıyıda – Köşede Kalmış Birkaç Aksesuar…

Cumartesi günü fotoğraf makinamla mutlu-mesut saatler geçirdik :) Haftaiçi gönlümce fotoğraf çekememenin acısını haftasonu çıkarıyorum diyebilirim *_* Gerçi biraz abartmış olacağım ki; sıradaki arkadaşıma tarot falı bakmak için ve bir arkadaşımızın isteği üzerine Türk kahvesinin nasıl yapıldığını anlatacağım görsellerime şarj bırakmamışım :))) Şansıma dün neredeyse gün boyu içine düştüğüm elektrik-siz-lik ile planlarım altüst oldu :/ Kısmet bu haftasonuna diyorum…Hobi odasını kurcalarken sizinle paylaşmadığım birkaç aksesuar gözüme çarptı; hemen onları da arşive alalım dedim :) Tabii birkaç tane de yine zamanında akşam fotoğrafını çekmek zorunda kaldığım ama içime sinmeyen görsellerin üzerine güne merhaba diyerek çektiklerim var… Hepsi şimdi burada :)Bu keçe broşu yapalı bir seneden fazla olmuştur :) Çok severek kullanıyorum. Siz de keçeleri rulo yaparak çok cici sonuçlar elde edebilirsiniz ;)Bu tokanın görselini paylaşmıştım daha önce. Turkuaz gece çantasına kombin oldu kendisi :)Kırmızı lohusa tacı… Pembe olan satılmıştı, biliyorsunuz…Bu da benim pembe tüylü kokoş bilekliğim :) Yapalı iki sene olmuştur.…

Biraz Vintage…

Bu tokayı bir yerlerden hatırlıyor olmalısınız. İçsesim vermişti ya gazı; gece gece fotoğraflarını çekmiştim ve dayanamayıp içime sinmese de burada paylaşmıştım sizlerle… Şimdi içime sinen fotoğraflarda sıra :) Hem siz de böylelikle gündüz ve gece çekimleri arasındaki farkı görmüş olursunuz ;)Bu arada, dikkat ettiyseniz son çalışmalarımın görsellerinde arka planda bir yığın beyaz tül mevcut :) Bu şekilde büyülü bir etki oluştu sanki… Aksesuarlar bulutların üzerinde gibi geliyor bana fotoğraflara baktıkça, size de öyle geliyor mu? :))Aksesuarlarım oldukça renkli olduğundan fotoğraf çekerken arka planı mümkün olduğunca sade tutmaya çalışıyorum; genelde de beyaz karton kullanıyorum. Beyaz tül de fena olmadı ama :) Cumartesi günü hobi odasında değişik bir arka plan fonu ararken bu gelmişti aklıma…Bazen de kitap sayfası kullanıyorum arka planda, biliyorsunuz; eskimiş yaprakların görüntüsü hoşuma gidiyor… Bu şekilde fotoğraf çekmeyi de etsy’ den esinlenmiştim… Zaman zaman nasıl fotoğraf çekmişler diye inceliyorum her birini uzun uzun, kendim de oldukça fotoğraf manyağı biri…

Yeşil Güzeldir :)

Herkese iyi haftalar!Yeşil ile sarı rengin uyumunu seviyorum, içim açılıyor iki rengi yan yana gördükçe… Bu tokaları geçtiğimiz hafta ayaküstü yapmıştım, bahar geldiğinde saçlarımızda da çiçekler açtırsak fena olmaz, değil mi :) Ama bahar gelene kadar şimdilik buralarda çiçekler açtıralım biz ;) Gününüzün “pozitif” geçmesini dileyerek sizi görsellerle başbaşa bırakıyorum…

Ülker Pötibör Bisküvi Kutusunun Geridönüşümü

Aslında bugün sizlere birrrsürüü yazı hazırlayacaktım, ama gün boyu süren elektrik kesintisi yüzünden hiçbir planımı gerçekleştiremedim desem yeri…Resimlerde görmüş olduğunuz pötibör bisküvi kutusu – pardon mücevher kutusu demek istemiştim :) – kayınvalidemin özel isteği üzerine süslenip püslenmiştir :) Kutumuz sahibine ulaştırılmak üzere şu an masanın üzerinde bana göz kırpmaktadır :)) Teslim etmeden görücüye çıksın istedim ;))

Neden Blog Yazıyorsunuz?

Kimi zaman özel hayatlarımızdan feragat ederek hayatımızın merkezine almıyor muyuz bu dünyayı? Hatta çoğu zaman?Peki genel olarak cebimize en ufak bir girdisi olmayan, ama zamanımızdan çokça çıktılar alan bu satırlar niye bağlar bizi buralara?Yazın millet havuzda, denizde güler, oynarken biz bir cafe’ de ya da otel odasına dizüstü bilgisayarımızla çakılı, fazladan yarımşar, birer saat geçirirken… Sabah erken kalkacağını bile bile bir saat daha geç uyumayı göze almış… İzlediği diziye tam odaklanamadan bilgisayar karşısında televizyona kaçamak bakışlar fırlatan yine…Herkes akıllı da bir biz mi kaldık deli acaba? :)Geziyoruz, fotoğraf çekiyoruz, yazıyoruz… Tasarlıyoruz, fotoğraf çekiyoruz, yazıyoruz… Giyiniyoruz, giydiriyoruz, fotoğraf çekiyoruz, yazıyoruz… Yemek yapıyoruz, yiyoruz, fotoğraf çekiyoruz, yazıyoruz…İnsan neden katlanır ki bunca meşakkate? Yazarken yoruldum ben :))Siz de mi bu gruptasınız? O zaman size de sorayım, neden yazıyorsunuz?Siz düşünedurun; önce ben cevabımı vereyim. Satır aralarında ortak noktalarımız vardır belki…Ben blog yazıyorum; çünkü ben sesimi duyurmak istiyorum. Ben kimi zaman insanların yüzlerine söyleyemediğim acı…

Mutluluk İksiri

Hani bazı arkadaşlarımız vardır – sayısı parmakla gösterilecek kadar az; kendimizi kötü hissettiğimizde, kolumuzu dahi kaldırmaya mecalimiz yokken o öyle pozitiftir ki birkaç cümlesi, birkaç hareketi ile bomba gibi hissettirir bizi kendimize, neye canımızın sıkkın olduğunu bile anlamayız bazen…Bu mutluluk iksiri belki hemen yanımızda, belki cep telefonunuzun ucunda ya da son zamanlarda bilgisayarınızın içinde, parmaklarınızın ufak dokunuşundadır. Çok yakınlarında bu iksiri bulabilenlere ne mutlu ama acil durumlar için hala bir şansımız var ;)Sizi içeriği daimi olarak güncellenen ve okuyucularına faydalı bilgiler sunan, bir o kadar da mutlu kılan bir site ile tanıştırmak istiyorum; (Daha önce yazılarımın aralarında dile getirmiş olabilirim ya da aranızda mutlaka bu siteyi bilenler vardır diye düşünüyorum)KİŞİSEL GELİŞİM MERKEZİ“ KİGEM ”Kazanmak için doğanların sitesiNe kadar yerinde bir slogan olmuş, hakikaten de öyle! Ayakları yere basan bir gelişim haritası; yaşanmışlıklardan çıkarılan dersler, anlamlı ve özlü sözler, uzmanlar tarafından verilen dersler,… Bir insanı geliştirmeye ve mutlu olmaya itecek herşey…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme