Ben Yaptım

İsim Yazılı Kapı – Duvar Süsü

Bu hafta kendimle gurur duydum; uzun süredir sıklıkla yazamadığım bloğumu 4 gün arayla hiç aksatmadan güncellemiş bulunuyorum :)) İtiraf etmeliyim ki; yazamadığım dönemlerde kendimi sıkmaktan, içten içe hırpalamaktan vazgeçtiğim anda buraya daha rahat döndüm. Aslında şey gibi; olmasını istediğiniz birşey için başınıza gelecek en kötü senaryoyu kabul ederseniz enerjiniz yavaş yavaş yükselmeye başlıyor. Ama siz direnirseniz hep negatiften yayın yapmaya devam ediyorsunuz. Bu da benzer birşey. En kötü şey uzun süre yazamamam, dolayısıyla insanların beni unutması, artık sayfama uğramaması idi. Onu da kabullendiğim anda verdiğim araları daha rahat sindirebilir oldum. Neyse, konumuz bu değildi. Bu kapı süsünü sevgili Ceren’ in minik oğlu Çınar için hazırladım; blog yazmaya başladığım yıllarda tanıdığım ve çok da sevdiğim Nimo Stylo’ nun sahibi olur kendisi. Çoğunuz biliyorsunuzdur zaten. Bu süs modelini aslında 3. kez yapışım ancak hiçbirinde fotoğraflayamamıştım. İki tane kız bebek odasına yapmıştım ama acil kargoya yetişmesi gerektiğinden, hastane odasına lazımdı ve doğuma sayılı…

Mutfak Çerçevesi: Leyla’ nın Mutfağı

Sesim pek çıkmasa da buralarda, hala birşeyler peşinde olduğum muhakkak – zaten biliyorsunuz :) Benim hiçbirşey yapmadan yerimde durmam pek mümkün birşey değil. Ortaokul – lise yıllarında herkes yaz tatilini iple çeker, bense okulların açılacağı günü özlerdim :)) Yaş 7′ de ne ise, 70′ te de o oluyor dedikleri bu olsa gerek.. Gerçi henüz 70 değilim ama, geleceğimi görüyorum şimdiden :)) Aslında anlatacağım başka şeyler vardı, kafamı toparlayamadığım için henüz yazamıyorum ama kısa zaman içerisinde ses vereceğim – biline :) İşten fırsat buldukça biraz çarpı işi, biraz dikiş, yine daldığım çekim yasası kitapları, sardığım dizilerle (Çalıkuşu – en bi’ sevdiğim) çok şükür herşey yolunda gidiyor… Bir taraftan da dükkandaki ürün çeşitliliğini arttırma uğraşımı göz önüne alırsak pek nefes aldığımı söyleyemeyeceğim. Yavaş yavaş yeniden özel sipariş almaya başlamamın şerefine, açılışı yaptım bu çerçeve ile. Tasarım tamamen bana bırakıldığı için gönlümce işledim, sonucu da sevdim :) Not: Dükkanda da listeledim bu arada,…

Kumaştan Yıldız Yapımı

Hazır son zamanlarda bir sürü yıldız dikmişken, bir de tatil molasında fırsat yaratmışken “kumaştan yıldız yapımı” konusuna bir değineyim dedim dilim döndüğünce :) Hem soran arkadaşlar vardı; kendi yıldızını kendi dikmek isteyenlere de ufak birkaç ipucu vermiş olurum diye düşündüm… İhtiyacımız olan malzemeler: – Kumaş; çok kalın olmamasına dikkat ederseniz iyi olur; çünkü zaten diktiğimiz yıldızlar çok büyük olmadığı için üstüne bir de kumaş kalın olunca bıraktığımız dikiş boşluğundan kumaşın tersini düzüne çevirmek epey zor oluyor – tecrübeyle sabit :) Yani şu duck keten kumaşları bu yıldızları dikmek için kullanmanızı pek tavsiye etmem diyeyim *.* – Bir adet yıldız şablonu; Google Görsellerde yıldız şablonu şeklinde aratırsanız bir sürü görsel bulacağınıza eminim. Yıldızı mulaj kağıdına çıkarıp şablon arşivinde saklayın ki; benim gibi çıkarttığınız şablonları tekrar tekrar çıkartmak zorunda kalmayın – çok da düşünceliyimdir :)) – Makas, toplu iğne, kumaş kalemi ya da kuru sabun, varsa dikiş makineniz, yoksa dikiş iğneniz vazgeçilmez…

Demetoloji Dükkan’ da Son Durumlar

Nihayet yavaş yavaş oturtmaya başladığım dükkanımla alakalı birkaç şey yazmak için burdayım. “Yavaş yavaş” diyorum; çünkü iki ileri, bir geri gitmeme sebebiyet veren bazı aksaklıklar sonucu sorunlara çözüm bulmaya çalışırken ben tahminimden epeyce geç kaldım… Tabii bunda sadece akşamları bilgisayar başına oturabilecek vakit bulabilmem, o vakti bulduğumda da her akşam yeterli enerji ve motivasyonu kendimde bulamamam da göz önünde bulundurulunca bugünlere kadar geldik :) Neyse, geç olsun, güç olmasın diyerek konuya gireyim.   Önceleri farklı bir isim altında satış yapıyordum, biliyorsunuz… İnternet üzerinde bir dükkan açmamıştım ama gerek e-mail’ le gerekse sosyal medya kanallarından sipariş alarak işten – güçten fırsat buldukça birşeyler yapmaya çalışıyordum. Ancak bu sanal ortamda birisine “Ben Demet” dediğimde tanınmamam ama “Demetoloji” deyince tanınıyor olmam beni biraz düşünmeye itti ve gerek yurtiçi gerekse de yurtdışındaki tüm dükkanlarımın ismini “Demetoloji” olarak değiştirerek sürdürmeye karar verdim. Sanırım uzun vadeli olarak en doğru karar bu oldu – bakalım, hep beraber…

Çarpı İşi Yüzük Yastıkları

Son zamanlarda yüzük yastıkları ile bayağı bir haşır neşirim :) Aslında bu aralar gerek keçe ile gerek dantelle olsun; bir sürü yüzük yastığı diktim ama sanırım buraya bir tanesinin bile fotoğrafını eklemedim :) Çok ayıp, değil mi? *.* Birkaç tane de çarpı işi yapıp onlarla yeni modeller tasarlayayım düşüncesi ile diktiğim yastıklar bunlar da… Ortaya çıkan modelleri ben pek sevdim doğrusu :) Hatta diğer modellerden daha mı çok sevdim bilmem ama; önceki diktiğim yüzük yastıkları sakın duymasın, bu yastıklar fırından taze çıkmasına rağmen onlardan önce fotoğraflarını paylaşıyorum burda :) Bu arada, yüzük yastığının ne olduğuna dair sorular alıyorum zaman zaman… Gerçi hobi kurtlarının bilmediği şey yok ama; bu yastıkların nişan tepsilerine alternatif olduğunu belirteyim :) Kurdelelerine yüzükleri bağlıyorsunuz, böylelikle amacına hizmet ediyor *.* Hatta tüllü, taşlı, oldukça parlak nişan tepsilere nazaran bunlar çok daha şık geliyor bana… Vakt’i zamanında olsaydı mutlaka kendime de yapardım bir tane :)

Son Yaptığım Çarpı İşi Çalışmalardan…

Çarpı işi çalışmalara istemeyerek de olsa mola vermek zorunda kaldığımdan bahsetmiştim… İşte o ara öncesinde tamamlayabildiklerimin bir kısmı… Daha da ekleyemediklerim var sanki :)) Bir dönem pek sıcak bakmasam da aklımı çelen şablonlarla iyice kaynaştığımız etamin kumaşı bana yeniden – hatta fazlasıyla – kendini sevdirdi… Sadece geçen yılsonunda bir geyik, bir çam ağacı işlemek için malzeme almıştım; düşünün, o kadar kanıma girmiş :)) Sonra dergiler, internette araştırıp bulduğum şablonlar filan derken plastik etamini ve (ismini yanlış yazmıyorsam) suda çözünen etamini filan temin edip bir gün denenecekler kategorisine aldım :) Bir şeye sarınca en derin sularında yüzmezsem olmaz :)) Büyük şablonlar değil de göze hoş gözüken, ufak, şöyle iki – üç saat içerisinde bitebilecek olan şablonlar her zaman tercihim :) Gözüme kestirdiğimi işleyip köşeye koyuyorum. Sonra aklıma gelince kimini birşeylerin üzerine dikmek, kimini çerçeveler içinde sergilemek… Bazen de ne yapacağını bilmeden işleyip sonra onları nereye konduracağını bilememek :)) Benim küçük mutluluk…

İğnelik Aşkına

Cumartesi gecelerini bilgisayar başında geçirmek pek alışkanlığım değildir ama uzun zamandır buraya uğrayamamamın yarattığı vicdan azabı ile neredeyse iki ay önce diktiğim iğneliklerle ufaktan ses vereyim istedim :) Özellikle Instagram da kullanmaya başladığımdan beri sanki Demetoloji’ yi okuyan herkes ordan haber alıyor, takip ediyor gibi geldiğinden mi bilmiyorum; burayı biraz boşlar gibi oldum sanki… Aslında blog yazmanın yerini hiçbirşey tutmuyor da birşeylere vakit ayıramayınca böyle teselli ediyor işte insan kendini :) Gelelim iğneliklere… Ne zamandır dikmek istiyordum; hem kendime hem de dükkan için… Hadi, kıyıda – köşede kalmış kumaş artıklarını değerlendireyim diyerek kesip diktiğim, çok da eğlendiğim bir çalışma oldu. Hele şu patchwork olayı ne kadar bir çılgınlık gibi gözükse de gözüme, o kumaş parçalarını bir araya getirdikten sonra ortaya yepyeni birşeyler çıktığını görmek muazzam keyif veriyor bana :) O yüzden, kendimi sabırlı hissettiğim günlerde çarpı işi yapmıyorsam mutlaka bir kes – birleştir – dik projesine bulaşıyorum :) Süsleme işlerini…

Çarpı İşi Kokeshi Bebek

Yaklaşık 10 yıldır taşımacılık sektöründe çalıştığımdan ve ağırlıklı olarak da Uzakdoğu bölgesi acenteleri denk geldiğinden Çinlilerle olsun, Japonlarla olsun pek bir haşır neşirimdir. Şu an da bir Japon firmasında çalışıyor olmam yolumdan şaşmadığımın göstergesi olsa gerek :)) Çekik gözlüleri severim. Onların oyuncaklı süslemelerini, ıvırlarını zıvırlarını hele daha çok severim :)) Kokeshi bebekler de bu anlamda favorilerim arasında değerlendirilebilir; ki Cross Stitcher dergisini kitapçıda gördüğümde sırf bu bebek şablonu için aldığımı da itiraf edebilirim :) Ama baksanıza şunun tatlılığına… Sevilmeyecek gibi de değil hani *.* Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim: Bu şablonları nereden bulduğuma dair mesajlar, sorular geliyor. Ben genelde yurtdışı ağırlıklı dergiler almayı tercih ediyorum. Daha önce de söylemiştim, kendi dilimizdeki dergiler beni pek tatmin etmiyor artık, sanki sürekli aynı şeyleri tekrarladıkları hissini uyandırdıkları için üzerimde, ben aylık dergi hakkımı yabancı kaynaklardan yana kullanıyorum. Biraz daha pahalı oluyor, evet ama verdiğim parayı hak ettiklerini düşündüğüm için şu aşamada sorun yok.…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme