Fotoğraf Aşkına

Ramazan Gelmişse…

Ramazan ayına girmemizin bloğum için de yeri çok ayrı, biliyor muydunuz siz? :) 2009 yılında Ramazan’ ın ilk günü başlamıştım blog yazmaya ben; +++ Uzuuun zaman sonra blog sayfamı oluşturup ilk yazımı yazmaya başladığım için kendimi tebrik etmek istiyorum öncelikle… Umarım Ramazan’ın ilk günü, attığım bu adım için de hayırlara vesile olur :) +++ diye başlamışım yazmaya… Nasıl içten dilediysem, o gün bugündür bloğum hep hayatımın bir köşesinde. Aramıza zaman zaman mesafeler girse de, her zaman yazmaya fırsat bulamasam da, bazen canım istemese de, hele ki son bir yıldır burayı pek de güncel tutamasam da blogsuz bir hayat düşünemiyorum ben artık :) Son beş yıl içerisinde öyle çok şey öğrendim ki ben burda, öyle güzel insanlar tanıdım ki; şu bilgisayar başında harcadığım vaktin karşılığını fazla fazla aldım :) İlk yıllarda Blogger’ da yazardım, sonra şu blog yasaklarının olduğu dönemde radikal bir kararla kendi alan adıma taşındım. Pek bir sancılı dönemdi.…

Fotoğraflar, Fotoğraflar : )

Instagram’ a fotoğraf eklemek iyi, hoş – oldukça hızlı, kullanımı pratik de fotoğraf kalitesini çok düşürüyor yahu :/ Ben ağırlıklı olarak arka fonu beyaz kullandığımdan bir de, beyaz renk bir bakıyorum IG’ ye yükledikten sonra, krem olmuş, gri olmuş kimi zaman… Kaç kez yüklediğim fotoğrafı silip tekrar tekrar ışık ayarlarına baktığım oldu ama yok, fotoğraf Instagram’ da işlendikten sonra bu şekilde renk kayıpları oluyor maalesef. Hele benim gibi aynı fotoğrafın dizüstü bilgisayarda, masaüstü bilgisayarda, telefonda, tablette nasıl gözüktüğünü açıp kontrol eden ve aradaki farkları kıyaslayan bir “manyak” varsa, bazen Instagram kabus olabiliyor haliyle :)) Neyse, hal böyleyken ben de ses veremediğim dönemlerde çektiğim, elimde biriken fotoğraflarımı bloğuma da taşıyayım da fotoğraflar orijinal halleriyle sayfamda boy göstersin :) * * * Bu yeşilin her tonunu çok seviyorum. Mint yeşili, su yeşili, nane yeşili diye geçiyor sanırsam. Almayacağım bir şeyi sadece bu renk tonlarında olduğu için satın alabilirim – örnek oje :)…

Gelin Damat Fotoğraf Çekimi

Ara ara talep geldikçe fotoğraf çekimlerine de gitmeye devam ediyorum. Ne yazık ki henüz fotoğraf çekimi için bol vakti olan bir çifte denk gelemesem de, o günün stresi ile fotoğraf çekimi evde rahat rahat fotoğraf çekmeye pek benzemese de gelin – damat fotoğrafı çekmeyi çok seviyorum. Genelde kuaförde hazırlıklar planlanandan uzun sürdüğünden, İstanbul trafiği eklenince bir de üstüne; fotoğraf çekimleri için o kadar az zaman kalıyor; ki bazen kendimi beş dakika daha fotoğraf çekmek için yalvarırken buluyorum :)) İki hafta öncesinin fotoğraf çekimlerine ait bu kareler; biri Cumartesi gününden, diğeri de Pazar gününden. İki düğünün aynı güne denk gelmemesi için çok dua etmiştim; nitekim istediğim gibi oldu – birer gün ara ile evlenen her iki çiftin fotoğraf çekimlerinde de bulunabildim :) Cumartesi günü çiftimiz: Meral & Erhan Hava o haftasonu çok soğuk olduğu için ve kuaför + nikah yerine yakınlığı da göz önünde bulundurarak çiftin tercihi doğrultusunda Haydarpaşa Garı’ na…

Fethi & Serpil Düğün Fotoğrafları

Kaldığım yerden yeni bir çiftin düğün fotoğrafları ile devam ediyorum :) Bu aralar çekimler üst üste gelince yoğunluktan buralara vakit ayıramaz oldum; ki elimdeki diğer işlere bile yetişemez durumdayım… Köşede tamamlanmayı bekleyen bir sürü yüzük yastığı bana bakarken aklımdan “Demetoloji Dükkan” ın detayları bir türlü çıkmayadursun ve ben tam o esnada yani şu an blogumu kıyısından köşesinden bir yerlerden yakalamaya çalışayım, iyi mi? :)) Kaç şeye yetişmeye çalıştığımı bilmezken ben, siz yukarıdaki paragraf içerisindeki denklemi çözebildiyseniz ne alâ *.* Zira, vaktimi en çok alan, yine de benim son zamanlarda zevkle yaptığım çarpı işine de kısa bir mola demek zorunda kaldım. Biriktirdiğim şablonlarının hasreti ile yandığım dergiler de bekleyiversin bir köşede :)) Çıktı mı size bir iş daha :)) Hıh, bir de sonuncusunu geçen sene yaptığım Demetoloji çekilişlerinden yinelemek istiyorum yakın zaman içerisinde ama onu da hangi araya sıkıştırırım, hiç bilemiyorum :))) Ve yine bir de yaptığım bu tarz fotoğraf çekimlerini…

Fatoş & Soner Düğün Fotoğrafları

Senenin ilk düğün fotoğrafını çekmek geçtiğimiz Cumartesi gününe kısmet oldu… Model yönünden fazlasıyla şanslı olduğumu söylememe gerek yok sanırım :) Eğer İstanbul trafiği vaktimizi çalmasaydı ve biz çekim yerinde planladığımız saatten daha önce olabilseydik çekmek istediğim daha çok fotoğraf vardı ama… Neyse ki çekime kuaförde başlamıştık da hazırlık aşamalarına da dahil olup detayları da fotoğraflandırabildim *.* Yoksa dış mekanda geçen bir saatlik süre bana hayatta yetmez, çifti de bir yere yollamazdım :p :)) Eh, az laf, bol foto diyerek çektiklerimin bir kısmı ile devam edeyim, daha fazlasını görmek isteyenleri Demetoloji’ nin Facebook sayfasına davet edeyim madem :)

Bir Sürü Kalp :)

Normalde birkaç cümle yazıp gitmek pek tercih ettiğim bir yazı şekli olmasa da yazamadıkça gözüme daha çok batan haftasonu yazısı orada öylece asılı kalmasın diye kalplerimi bırakıp en kısa zamanda tekrar geleceğimin sözünü vereyim istedim :) Yeni haftasonu geldi neredeyse; utandım vallahi :)))

Kırmızıdan Göründüler Bana : )

Geçtiğimiz Cumartesi günü yorgun bedenim uykuya teslim olup da ben bir kare bile fotoğraf çekme fırsatı bulamayınca Pazar günü kendimce erken bulduğum bir saate alarmımı kurdum :) Tamam, alarm çaldıktan sonra bir saat ileriye tekrar ötelemiş olabilirim ama bu fotoğraf çekmeme engel değildi :) Zira, Pazar olduğunun bilincine varıp tekrar uyuma isteğimi göz önünde bulundurarak ayarlamıştım alarmımı :)) Böyle kendimle müthiş bir işbirliği içindeyimdir :))) Pazar gününe alarm kurup uyanmanın amacı uyuyan kocama kahvaltı hazırlamaktı demeyi çok isterdim ama avcunu yaladı :)) Hedef; aramıza bir ay önce katılan, beyaz renkli minik Ikea masamın üzerinde çakma yılbaşı masası kurmak ve onun fotoğraflarını çekmekti :) Çakma diyorum; çünkü ortada yemek filan yok :)) Sadece tabaklar, çatallar filan :D Beni öyle abuk bir halde bir halde fotoğraf çekerken gören eşimin yorumu “Sen delisin” iken siz şimdi beni okumaya devam etmek için anlamlı bir sebep bulmaya çalışıyorsunuzdur eminim orda :))) Neyse, Ikea masası diyordum…

İyi Haftalar Herkese : )

Şirketin önünde ne zamandır dikkatimi çeken, sonunda geçtiğimiz Cuma objektifime poz verdirtmeyi başarabildiğim çiçeklerle {bunlar da kokina mı oluyor, bilemedim bak şimdi} ; Boyner yeni yıl indirimlerinde görüp de sevimliliğine dayanamayarak aldığım şirin mumluğumla ; Arkadaşımın yaptığı ve ilk deneyimi olan, çatılarına karlar düşmüş mis kokulu ‘ev’ kurabiyeleri ile ; İyi haftalar herkese :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme