alışveriş

8 Yazılar Ana sayfaya dön

Gel Abla, Geelll! Ne Alırsan 1 TL :)

Hatta ne alırsan 50 kuruş bazen… Bazen de 2 TL… Bazen 4 parça 1 TL bile olabilir… Kadıköy Pazarı’ ndan bahsediyorum, evet :) Geçen hafta Cuma günü ulaşabildim kendisine nihayet ve ulaştığım gibi hakkını da verdim pazarın. Bir önceki yediğim kazığın acısını çıkardım da denilebilir. Aslında yine emin değildim pazarın kurulu olup olmadığından. Herşeyi göze alıp erkenden düştüm ama yollara… Dokuz günlük tatilden pazar da nasibini alır mı, bilemediğim için biraz titrek, biraz ürkek ulaştım pazarın giriş kapısına… Yolda poşet taşıyan bayanlar her ne kadar yüreğime su serpse de ben bir kere ağzımın payını aldım; o kumaşları görmeden, onlara dokunmadan pazarın kurulu olduğuna inanmam, kimse de inandıramaz beni… Önce inanamadım zaten :) Pazar kurulu idi, evet… Satıcılar, alıcılar, çoluk-çocuk toplaşmış, gelmiş… Ama, bir eksik vardı? Bu kez de kumaşçıları bulamıyordum! İşte şu köşede fisto, gipür satıyorlardı, nereye gitmiş! Yerlere dökülen yığınla kumaşlar neredeydi peki? Hani benim bir yandan elimdeki poşetleri…

Yeni Yazlık Elbiselerim

İndirimler, indirimler… Başımı döndürdüler demiştim ya dün :) İşte, alışverişe bu elbiselerle başladım; hem de hiç ummadığım bir mağazada karşıma çıkan bu parçalar beni öyle sevindirik etti ki kaptığım gibi iki elbiseyi de deneme kabinine koştum. Miu miu kuşları mı diyordunuz bunlara? :) Ben adını bilmem *-* Görüntüsü hoşuma gitti; neşeli bir havası var elbisenin, kendimi şeker toplamaya giden küçük çocuklar gibi hissettim içinde zaten :)) Ama yok, bayramda giymedim :) Fiyatı etiket üzerinden de görebilirsiniz; 22,90 TL, biz ona 23 TL diyelim kestirmeden :)) Ve bonusss :) Üzerimde nasıl durduğunu gösterebildiğim ender fotolardan bir tanesi *-* Çok cici, değil mi? :) Ben öyle rahat ettim ki içinde; çok sevdim çooook *-* Gelelim, ikinci elbiseye; İlk bakışta fazla bol duruyor, değil mi? Sanki giydiğimde beni yutacak gibi :)) Eskiden bu tarz elbiselere şans tanımazdım ama zaman geçtikçe kemerlere, şallara, envai çeşit aksesuarlara dolabımda yer açınca her türlü giysiden kendime birşeyler…

Akşam Bonusu: 7 TL’ lik Elbise

Evimin önünden araç geçmediği için her akşam iş dönüşü belli bir mesafe yürümek zorunda kalırım. Yol üzerinde ise beni cezbeden herşey durak noktam olur. Kredi kartı diyetim hala devam ettiği için bu aralar özellikle mağazalara uğramamaya özen gösteriyorum, uygun fiyatlar karşısında kendi kendimi alışverişe heveslendirmenin anlamı yok :) Ancak kendiliğinden karşıma çıkan süper ötesi fiyatlı ürünler olunca söz konusu, arada kendimi ödüllendirmem lazım gelir ki; bu durumda da zaten nakit hesabım devreye girer :) Geçen hafta yine işten eve giderken nasıl olduysa diğer kaldırımı kullanayım dedim, sanırım her zaman kullandığım kaldırımda yürümek gözümün içine giren güneşten dolayı bir işkence olmuştu da o yüzden… Rutin davranışlarım vardır benim; eve dönerken aynı kaldırımı kullanmak, sabahları metrobüsle işe giderken cep telefonumdan e-maillerimi kontrol etmek, akşam yemeğinden sonra hemen Türk kahvesi yapmak, evden içeri girdiğim an üzerimdeki tüm takıları çıkarmak gibi, gibi :) Bazen farklı bir harekette bulunmak gerekiyormuş. O gün o kaldırımdan yürümeseymişim…

Bir Kadıköy Pazarı Macerası

Günlerden Cuma olduğunda kendimi işyerinden Kadıköy Pazarı’ na atasım gelir, ama öyle böyle bir istek değil. Benim için pazara gidebilme mümkünatı olmadığından o kumaşçılar, ıvır-zıvır satan tezgâhlar hep gözümde tüter. Tabii, bunda yıllık iznimin olmayışının da etkisi büyük sanırım :) Ayrıca, izninin bir gününü pazarda geçirmeyi düşünebilecek kadar da enteresan bir insanımdır :)) Ben böyle gün sayadurayım; eşimden geçenlerde bir öneri geldi. Dedi ki bana: “Zaten Anadolu Yakası’ nda çalışıyorsun. İş çıkışı gitsene pazara. Hava geç karardığı için pazarı erken toplayacaklarını sanmıyorum.” Kulağa gayet mantıklı geliyordu :) Ama gel görelim, pazara sadece Avrupa Yakası’ ndan gitmiş biri olarak pazar yerine farklı bir şekilde ulaşmayı nasıl hale, yola koyacağımı bilemedim ve eşimi sunduğu öneri yüzünden pişman ettim; çünkü Kadıköy Pazarı’ na o da benimle gelecekti :) Ben: “Yolları karıştırırım, bulamam şimdi; sen de gel, lütfeeeen!” diyerek eşimi ikna ettim. Zafere ulaşmak güzel bir duygu :) Eşime poşetleri taşıtmak gibi hain planlarım…

Bugün Yemek Yok

İzmir’ e gittiğim zaman Kemeraltı’ nda dikkatimi çeken mutfak önlükleri üzerlerindeki çarpıcı mesajlarla beni benden aldı ve içlerinden kendimce en esprili bulduğum bir tanesini kaptım; “Bugün Yemek Yok” Normalde yemek yaparken mutfak önlüğü kullanma alışkanlığım yoktur; bu önlüğü sadece yemeğe çağırdığım misafirlere muziplik olsun diye ve tabii öncesinde birkaç komik fotoğrafla sizi güldüreyim diye aldım :))

Ferforjeden

“Benimle gelir misin?” diye sordum. Kabul etti. Dünyalar benim oldu. “Biliyorsun, değil mi?” dedi, “Ben sadece basit bir mumluğum.” “Evet, biliyorum” dedim. “Basit ama zarif bir mumluk. Asil bir duruşun var. Her an canlanıp kabarık eteğinle balonun yıldızı olmaya adaymışsın gibi.” “Nasıl bir mumum olacak peki benim?” diye sordu sonra. “Sürpriz olsun” dedim. Eve gelince hemen yer açtım bu ferforje hatuna. “Şimdi söyle bakalım, ne işe yararsın sen?” “En güzel mumlarını sergiler, evine renk katarım” dedi. “Yanılıyorsun” dedim :) “Evet, bir mumu taşımak pekala asil görevin olabilir. Gayet de amacına uygun şık bir alternatifsin, göz kamaştırıyorsun girdiğin ortamlarda.” “Yalnız düşündüm de, inci kolyem sana çok yakışacak. Bir deneyelim, bakalım…” “Peki, ya küpelerim?” “Öyle bakma yüzüme şaşkın şaşkın :) Etiketine mumluk yazmışlar diye sonsuza dek öyle kalacağını mı düşünmüştün? Zaten insanlar değil mi nesnelere bir anlam yükleyen, sonra o anlam kıstasları içerisinde hayatı kendilerine dar eden? Aman şimdi felsefeye ne gerek…

Peki, Ben Bu Kadarla Kaldım mı? :)

Aslında sadece o bebek t-shirt’ ü değildi aldığım – zaten siz biliyordunuz, değil mi? :)) Daha birçok minik ıvır zıvır el salladı bana sepetin içinde. “Bizi de al Demet Abla” diye bağırdılar :) Evet, biliyorum, diğerlerinin de farklılaşmaya, kendi özgün karakterlerini bulmaya ihtiyaçları vardı ama hepsini de alamazdım ki :)) Yine birkaç tanesine daha kıyamadım ama *-* Minik bir şapka buldum; – Fiyat: 2 TL / tanesi Sonra, bir tane daha; Sonra, bir tane daha dermişim :p Ve bir bebek donu dikkatimi çekti :) Hemen popo kısmını kurdelelerle süslemeyi hayal ettim ve aldım :)) – Fiyat: 1 TL Son olarak, bir zıbın; adeta süslemem için sanki *-* Fiyat: 2 TL Bu arada, fotoğraf çekimleri için kendime evin içinde yeni bir alan buldum :) Bu çalı çırpının üzerine giysileri asarak fotoğraf çekme işini sevdim. Ya siz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme