fotoğraf

8 Yazılar Ana sayfaya dön

Yıldız Parkı’ nda…

Bir zamanlar kendi düğün fotoğraflarımın çekildiği Yıldız Parkı’ nda şimdilerde birilerinin benim objektifimin karşısında olması… İşte bu fotoğrafların kısa özeti budur :) Ve fotoğraflara geçmeden kısa bir not: Kompozisyon uğruna en pis yerlere girip, tepeler aşan, yerlerde yuvarlanan, toza – toprağa bulanan ve tüm bunlara rağmen gülümsemesinden hiçbirşey kaybetmeyen, “Aman üstüm – başım kirlendi” demeden eğlencesine eğlence katabilen insanlara bayılıyorum :) Hem zaten en güzel kareler de o doğallık, rahatlıkta yakalanmıyor mu? Haksız mıyım şimdi? ;)

Geçtiğimiz Cumartesi

Cumartesi günü Yıldız Parkı’ na gittik; ben ve fotoğraf makinem :) Bulduğumuz ilk modelle mutlu – mesut koca 4 saat geçirmişiz yeşilliklerin arasında… Şansımıza hava da öyle güzeldi ki; hafıza kartı dolu olduğunun uyarısını vermese bizim dönmeye pek niyetimiz yoktu :) Eh, o kadar anlattım, ben susayım da görseller konuşsun demeyi çok isterdim ama henüz Flickr hesabıma fotoğrafları yükleyebilme fırsatım olmadı… Ancak merak edenler Demetoloji’ nin Facebook sayfasında soluklanabilirler ;)

Ben Bu İşe Gönül Verdim : )

Canon 450D’ yi aldığım gün daha dün gibi… Onunla ilk fotoğraf çekme deneyimim ise tam bir felaket – ti :) Gel zaman, git zaman; çözdüm dilini makinenin… Tanıdık birbirimizi, kaynaştık bolca… Bir süredir aklımdaydı ama yollarımızı ayırmak – aşk da karın doyurmuyor ki :) Canon 550D alacakken ben, 600D gözüme çarptı – ne fark vardır, vs. diye araştırırken öyle bir makine gördüm ki; bütçemi biraz aşsa da gönlüme hitap ettiğini anlayınca “Tamam, işte budur” dedim *-* Canon 60D idi yeni yoldaşım; klasmanı da Pro-DSLR imiş ya, olaya ne kadar ciddi yaklaştığımın ufak bir göstergesi olsun istedim – bu kadar değil tabii, devamı gelecek, bekleyiniz ;) Not: Bu fotoğraf da 60D’ nin dün evimize girişi şerefine dolapta kalan son 4 elmayı konu alarak çekilsin; makine daha bolca kurcalanacak olsa da şimdiden kullanıcının yüzünü güldürdüğü bilinsin :)

Deren Bebek Büyümüş :)

Bütün bebekler mi çok tatlı yoksa bu kıza özgü birşey mi ya da herşey kıvırcık saçlarıyla mı alâkalı bilmiyorum ama ben bu kızı bırak canlı canlı görmeyi, fotoğrafını bile her gördüğümde yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyorum :) Hatta öyle ki; geçtiğimiz Cumartesi günü bize geldiğinde diktiğim tüm yastıkları yere atıp üzerinde zıplamasına müsaade ediyor, tek memnuniyetsizliğimi o objektiften kaçtığı anlarda yaşıyorum :)) Peşinden ben de koşarken, elimde fotoğraf makinesi ile yerlerde sürünürken kendimi egzersiz yaptığıma dair avutmaya çalışıp yakalayabildiğim (!) anlardan bazılarına sizleri de ortak etmek ve bu vesile ile, çocuk fotoğrafı çekmenin ne zor olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum :))

Fotoğraflarım Var :)

Günler koşturmaca içerisinde hızla akadursun, ben bulduğum her fırsatta elime geçirdiğim ne varsa fotoğrafını çekmeye devam ediyorum :) O zaman kimi son günlerimle alâkalı, kimi alâkasız, yine de beni anlatan birkaç kare olsun bugünlük burada… Sözcükleri biraraya getirip cümle kurmaya pek de vakit bulamadığım şu son birkaç günde biriken fotoğraflar imdadıma yetişip sesimi bir şekilde sizlere duyursun :) {Annemin evinde bulup kapıp getirdiğim dikiş cenneti} {Paşabahçe’ de aklımı çelen mumluk} {Yemelere doyamadığım yeşil mercimek salatası} {Kendileri ile dekupaj yapacağım günlerin hayali ile stokladığım English Home peçeteleri} {Yıllarca köşede bekleyip sonunda bir amaç (*) için kullanılan mumlu iplerim} * O bahsi geçen amaç ilk fırsatta huzurlarınızda olacak :)

Herşey Fotoğraf İçin : )

Cumartesi günü Türk kahvesi almaya gittiğimde gözüme çarpan çakıl taşı çikolataları masum birkaç fotoğraf çekmek için alındı :) Keşke sadece çikolata alıyor olsam fotoğrafını çekmek için… Gözüme estetik gözüken, sevimli bulduğum, hoş olduğunu düşündüğüm herşeye bulaşmaya başladım, artık kendimden korkuyorum :) Meselâ, şu puanlı çatal-kaşık-bıçak sadece bir adet elimde – sebebini anladınız siz :)) Tabii çikolatalara eşlik eden mini tepsinin de bir tane olduğunu söylememe gerek yok sanırım :)) Öyle fazla kek, pasta da yapmam ama muffin kağıtlarını da alıp sakladığımı görüyorum bu fotoğraflara baktığımda :)) Hakikaten çöpçü müyüm ben diye düşünüyorum bir yandan :)) Diğer taraftan da kendimi teselli ediyorum – en azından çikolataların hepsini eşim yedi, ben sadece fotoğraflarını çektim diye :))

İyi Haftalar – Neşeli Yumurtalar : )

Ne zamandır “İyi Haftalar” dilekli bir yazı yayınlayamıyordum. Hazır bu Pazar fotoğraf makinemi elime almışken bana eşlik eden yumurtalarım bir Pazartesi gününü şenlendirebilirler diye düşündüm :) Bu yumurtaları “Ben boyadım” demeyi çok isterdim ama kendileri annemin hediyesi olup bir uçak yolculuğunda kırılmadan sahibine ulaşmayı başarmışlardır :) { Zaten mümkünse boya işlerine hiç girmeyeyim ben – arada aşkla yanıp tutuştuğumda birkaç sprey boya kutusu yeter de artar bana :)) } Eh, ne diyorduk; işte bunlar neşeli yumurtalar, size de iyi haftalar :) Not: Nikah şekerlerini yapmaya devam ediyorum; hem gelin hem de damat baykuşların vücutları hazır, artık süsleme aşamasındayım :) Bir gün burada olup boy gösterecekleri ümidi ile “Ufaktan damadın şapkasını kesmeye doğru yollanıyorum” diyecektim ki tam; baktım saat 01.00 olmuş, en iyisi ben bir yatağıma uğrayayım :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme