Google Amca’ ya sordum; o bile tanımadı :)
Yook, yoook; bu kez sen bile anlamadın benim ne kastettiğimi; yılların deneyimlisi, anahtar kelimeler hükümdarı seni…
Eh, sen de haklısın be Google Amca; kimse sormazsa sana kredi kartsız hayatın ne olduğunu, sen de nereden bileceksin, değil mi? :)
İlk kredi kartım bundan altı-yedi yıl önce geçti elime. Bir süre çantamda anlamsızca gezdikten sonra (keşke hep o anlamsızlığını korusaydı) her para sıkıntısı çektiğimde imdadıma yetişti, sonra anlam bulmaya başladı tabii… İstediklerimi rahatlıkla aldığımı görünce zaman zaman renk renk kıyafetlerin arasında göz kırptı bana, bir alacaksam iki alabileceğimi fısıldadı kulağıma… Hoş geldi önce… Bazen ipin ucunu kaçırdım, sonra hemen topladım.
Sonra bankalar yollarımı aşındırmaya başladı. “İstemiyorum” dedikçe daha çok rahatsız ettiler. Hatta bazen öyle oldu ki; bir şirkette işe mi başladım, “Aaa, maaşınız bizim bankamıza yatıyor” diyerek alnıma silah dayayarak verdiler resmen kredi kartlarını. Almayanı dövüyorlardı yani, o derece :))
Bir gün baktım elimde dört, bilemedin beş kredi kartı olmuş. Kullanmadığım halde ne gerek var ki?! İptal ettir, olsun, bitsin!
– Bankanıza ait kredi kartımı iptal ettirmek istiyorum.
– İsterseniz alışverişe kapatalım, hem o zaman sizden kart ücreti de alınmaz. Size bir zararı olmaz.
– Bankanıza ait kredi kartımı iptal ettirmek istiyorum.
– Siz bizim düzenli müşterilerimizdensiniz. İsterseniz limitini düşürelim, kartınız kalsın…
– Bankanıza ait kredi kartımı iptal ettirmek istiyorum.
– Bakın, bu kartın kullanıcılarına sunulan şöyle avantajları var, siz de faydalanabilirsiniz. Bir kez daha düşünün isterseniz.
….
Bu liste uzaaarrr, giderrr…
İstemiyorum kardeşim, istemiyorum! Zaten istiyor olsam seni neden kartımı kapattırmak için arayayım?!
Tek istediğim şey, kredi kartımı iptal etmeniz. Uzatmayın, gitsin. Tamam, siz de işinizi yapıyorsunuz, müşteri kaybetmemeniz lazım ama benden size yar olmaaaazzzz :)
Gerçi hoş, yar olduklarımın çok mu faydasını gördüm sanki?!
Bir kredi kartı sadece hesabınızı allak bullak eder, ay başı geldiğinde neyi neden aldığınızı hatırlayamadığınız kalabalık bir ekstreyi bulmaca olarak bırakır masanıza. Aylık eğlence yani; evlerin neşesi :))
Hep en güzeli, “zorda kalmadıkça kredi kartı kullanmamak” deriz. Deriz de uygular mıyız, orası tartışılır! Kim indirimlerin göbeğinde 8 taksit, 3 ay erteleme gibi bir de bonus sunulmuşsa kendini tutabilir? Söyleyin, kim? :)
– Harcama yapmamam lazım.
– Üç ay sonra ödemeye başlayacaksın ama, ne zararı var ki canım!
– Bu çok güzelmiş, lila rengini de alsam mı, hem % 50 indirim varmış, seneye bulamam bu fiyata, değil mi?
:))
Ve siz ne olduğunu anlamadan, elinizde poşetlerle kapının önünde bulursunuz kendinizi *-*
Yapmadınız mı? Yaptınız, biliyorum; hadi, itiraf edin. Yabancı yok :D
E, ben de yaptım. Yalan yok :) Yapıp kaç kez de pişman oldum. Ama yine yaptım :)) Zaaf mı derler artık, nedir, bilmem…
Hani diyorlar ya; bir şey alırken kendinize şu soruyu sorun; “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” Ben onu da sordum. Benim iç sesim ne dedi, biliyor musunuz? “İhtiyacın olmasa da, rengi o kadar güzel ki, bunu giydiğin an kendini çok iyi hissedeceksin. Hadiii, şımart kendini ;)”
:))))
Yalnız ne olduysa, geçen akşam yatarken birileri dürttü beni :) Hiç de sorunum yoktu kredi kartımla ama birden sıkıntı bastı içimi. Birden “Ben artık kredi kartı kullanmak istemiyorum” dedim. Bunu BEN dedim :) Kendi kendime “Ertesi gün bankayı arayıp, kullandığım tek düzenli kredi kartını alışverişe kapattıracağım” dedim. Ve uyudum. Sanırım o gece rüyamda kredi kartları ile çiftetelli oynamışızdır :)))
Bazen bana gelirler böyle. O an birşey düşünürüm, bir karar almak, onu hayata geçirmek isterim, sonra unuturum. Yok, bu sefer unutmadım, akıl defterime dahi not almamıştım halbuki (gerçekten yapmak istediğim şeyleri deftere yazarım). Ertesi günün akşamı bankayı arayıp kendime verdiğim sözü gerçekleştirdim. Hayret! :))
Müşteri hizmetlerindeki bayan önce anlamadı ne yapmak istediğimi ya da anlamak istemedi her neyse… Ama sonunda benim pos makinesine küstüğümü algıladı ve ben beyaz bayrak çekene kadar aramıza duvar ördü :)
Yihhhhuuu!!!
Telefonu kapattığımda sanki borçlarım da ödenmiş gibi üzerimden büyük bir yük kalktı. Bir de kartın borcu sıfırlansa herhalde, davul-zurna tutacağım :)
Bu da demek oluyor ki; artık mağazalarda gönül rahatlığı ile gezebilirim (gerçi sorun sadece mağazalar değil, kartın gereksiz kullanımını teşvik edici herşey, mağazalar sadece bir örnek). Sonuç olarak, param varsa beğendiğimi alır, yoksa onları sever, evime gelirim :))
Yapılamaz mı? Herhalde beğendiğim bir giysiyi almak için mağazada bankayı arayıp kartımı açtırma savaşı içerisine girmem, yapmam öyle bir delilik! Değil mi?
Yapmam, yapmam, yok! :)))
Not: Kredi kartsız hayatımın ilk günü zor geçmedi ama önemli olan ayın sonlarına doğru olan günler sanırım :) İlk zamanlarımı atlatır ve kartı tekrar alışverişe açtırmazsam kart borcu tamamen bittiğinde ödünç aldığım hayatıma kaldığım yerden devam edebileceğim. Bu bile aslında yeterli bir sebep olsa gerek :) – KENDİ HAYATINI YAŞAMAK –
Bu yazıyı da yazdım; ki bir gün saçma bir sebepten irademe yenik düşersem ya da düşmeye kalkarsam bu satırlar beni frenlesin, siz beni frenleyin :)
14 yorumlar
Tebrikler canım,kesinlikle o şeyi yapmayacaksın tabiki :)) Ben,kredi kartının o havalı mağrur peşinden koşan sevgilileri felakete sürükleyen tavrını hissettikten sonra öyle pis tavır aldım ki bi tane bile k.kartım olmayacak diye söz verdim kendime.Küsüz yani :)) Sen de en doğru kararı almışsın kesinlikle canım.Ee napalım ay başları gelince ekstre dışında başka bulmacalarla eğlenmeye alış artık sen de canım :)) Sevgiler…
ben uzun süre kredi kartı almaya direndim ama üniversitede herkes kartlanınca ben de karşı koyamadım:D her kart sahibi en az bi kere ödenecek tutarı görünce şok yaşamıştır hatta ödeyememiştir ben de o olaydan sonra bilinçli bir kullanıcı oldum sadece gereken yerlerde kullanıyorum:) Kıyafet için pek fazla tercih etmiyorum çünkü taksidi bitmeden aldığım kıyafetlerden sıkılmış oluyorum:D
ıııyyyyy zor bir karar…. Bir yandan yazını okudum bir yandan düşündüm… Şu an için yapamam dedim, kendimi rahatlattım:)
Ama şu olsaydı, geri gitmişken en başa dönseydik; değiş tokuşa ….
Domates-biber verip yumurta-süt alsaydık… Bak işte bu harika olurdu…
Kredi kartsız hayatı şöyle hatırlıyorum. Ay sonu yaklaştıkça zavallı babam borç para bulmak için dolanır dururdu. Şimdi bu konularda rahatız ama bu rahatlık ekstreleri gelene kadar sürüyor. Allah herkesi korusun bu durumdan
seneler önce yaşadığım borç sıkıntılarını atlatır atlatmaz tövbe ettim kartlara ve şimdi çok mutluyum:))darısı başına canım
ne senle ne sensiz parçasını gönderiyorum kredi kartına :) iyi olsa kötüde olsa yasal tefecilerin elindeyiz bu gerçek :)
Ben universiteyi bitirdikten sonra istanbulda artik kendi ayaklarim uzerinde durmaya basladigim gun kredi karti kullanmayacagim karari aldim. 8 yildir bu kararima sadik kalmayi basardim. Bu arada evlendim, oglum oldu, hayatim com degisti ama kararim degismedi. Esimin de evlenmeden once 4-5 tane olan kart sayisi su anda 1 ve limiti de oldukca dusuk. Sadece taksitli harcamalar icin. Su anda tatildeyiz ve herseyi nakit parayla odeyerek butcemize gore bir tatil yapiyoruz. Yani oluyor mu: kesinlikle evet
Tazekahve; Yerden göğe kadar haklısın canım *-* Ben de küstüm artık ona :))
inanirsakolurbence; Evet, değil mi? Taksitle alışveriş iyi bir şey değil yaa… Aldığımız şey eskiyor ya da bozuluyor, biz hala ödemesini yapıyoruz :)) Nasıl bir motivasyon, artık gerisini sen düşün :))) En güzeli, paran ne kadarsa ona göre yaşayacaksın, kafan rahat olacak ;)
cafenoHut; Güzel fikir :) Deneyeyim ben bu değiş-tokuş fikrini bir gün, ehehe :D Kredi kartı konusunda ben adım attım, başarı ile sonuçlandırdığımda burda davul çalacağım :))) Belki sonuçları seni de cezbeder, katılırsın sen de ;)
tosbagalarr; Ben de kendi babamı hatırladım sen söyleyince. O zaman da zordu hayat… Şimdi daha zor, kolaymış gibi gözüken zorluk, aldatılıyoruz…
filizinevi; Ben şimdi bu yorumla motive olurum ;) Amin… Teşekkürler canım…
pembe fiyonk; Parça seçimi güzeldi :))) Dediğin doğru ama ben onlardan kurtulmak için ant içtim *-* Başarırım inşallah…
bernacan; Ne güzel yazmışsın. Yaşanmışlık ve deneyimler… İstedikten sonra olmayacak şey yok tabii ki :) Darısı başıma diyorum ben de… Ve seni de kendime örnek model alıyorum ;) Sevgiler… İyi tatiller eşinle ve oğlunla beraber…