Bahar Dallarım Var : )

Baharın gelişi ile çiçek açan ağaçlar gözümden kaçmadı elbet… Geçen yıl bu zamanlarda fotoğraf makinemi aldığımdan, aldığım gibi de başına gelen talihsizlikten ötürü tek bir kare bile çekemeden servisine gönderip üzüntüden kahrolduğum o günlerde bir çiçek yaprağı bile görecek durumda değildim malûm. {Hatta şimdi dikkat ettim, tam bir sene olmuş}

bahar dalları_1

Kısmet bugüne imiş… Uyandığım gibi işe giderken tereddütsüz yanıma aldığım makinem her ne kadar alet-edevatı ile taşınması pek kolay olmasa da günümün neşe kaynağı oldu; kendimi işe gider gibi değil de sanki bir fotoğraf çekimine gidiyormuş gibi hissetmemden olsa gerek diye düşünürken çevremdeki insanlar ve hayvanlarla yaşadığım diyaloglar günümü bi’ hayli hareketlendirdi.

Aslında 06.30’ da uyanıp yarım saat erken işyerine geçip yol üzerinde yerlerini daha önceden tespit ettiğim çiçek dolu ağaçların fotoğraflarını çekmekti amacım. Uyanamayacağımı bile bile o saatin alarmını kurup 07.00’ de uyanarak düştüm yollara :)) Sabah işe giderken fotoğraf çekmek için ekstra bir dakikam bile yokken, makineyi boşuna taşımış olamam diyerek abuk subuk yerlerde durup durup fotoğraf çektim desem bana inanırsınız, biliyorum – öyle yaptım zaten :)

Ağaçların boyu benden o kadar uzunken ve ben ayağımdaki dümdüz ayakkabılarla o dallara yetişmeye çalışırken, kendisini beslemeye geldiğimi zanneden bir kedi de benden öyle büyük beklentiler içerisine girmiş ki göz göze geldiğimiz an orayı hemen terk etmem gerektiğini anladım; ayaklarımın ucuna kadar gelmiş, her an üzerime atlayacak duruşu ile pek içimi açmadı… Orada biraz daha kalsaydım, belki de fotoğraf çekeceğim derken başkasına fotoğraflık malzeme olabilir, belki makinemi bu uğurda heba edebilirdim; zira hayvanları sadece uzaktan sevebilirim :)

bahar dalları_3

O kısıtlı zaman diliminde çektiğim fotoğraflardan tatmin olmayınca (bu beklediğim bir gelişmeydi), öğle yemeğini yedikten sonra soluğu yine aynı noktada aldım. Şükür; bu kez malûm kedi orada değildi… Kendime ayırdığım yirmi dakika içerisinde bir sağdan, bir soldan, daha çok da kafamı yukarılara kaldırarak fotoğraf çekmeye çalışırken yan taraftaki manav amcanın dikkatini çekmiş olacağım; ki yanıma gelip “Siz gazeteci misiniz?” diye sordu.

Gazeteci olmadığımı öğrenince yerine gidip beş dakika sonra tekrar yanıma gelerek “Sen de bir fotoğrafı çekemedin. Yapamıyor musun?” diye sorgulayınca neye uğradığımı şaşırdım :)) Yalnız dikkat, “Siz” den “Sen” oldum gazeteci olmayınca :D

bahar dalları_4

“Al Amca, ben yapamıyorum, sen çek” diyecektim de anladığından şüpheli olduğum hâlde ona resimlerin içinden en iyilerini seçtiğimi, o nedenle birden fazla fotoğraf çektiğimi anlattım, kafasını sallayıp geri gitti.

Ardından ne yaptığımı anlamaya çalışan, geriye bakarak yürüme eylemini gerçekleştiren kızın önümde tökezlemesi, çantasını yere düşürmesi; yanımdan geçen insanların dönüp dönüp bakması derken ben çiçek fotoğraflarımı koydum cebime, muradıma erip döndüm ofisime :)

bahar dalları_5

Yalnız üç-beş bahar dalı fotoğrafı çekmenin çevrede yarattığı bu coşkuya anlam verememekle beraber ikinci kez gazeteci sanıldığımı hatırladım :) İlkinde bir alışveriş merkezinin güvenliği tarafından ortamdan uzaklaştırılmıştım – belki anlatmışımdır. Altı üstü kapının önündeki çam ağacının fotoğrafıydı çektiğim, çekmek istediğim; benim gibi de birsürü insan vardı o ağacı çeken ama adamın gözüne ben batmıştım işte…

Oradaki sorun elimdeki makinenin ebatı mıydı yoksa benim kabarık saçlarım mıydı, anlayamamıştım  :)) Ama bugün saçlarımdan şüpheliyim – şaka şaka :p :)))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

9 yorumlar

  1. B A Y I L D I M….. Altlattığın tüm badirelere fazlasıyla değmiş bu bahar dalları, ellerine, gözlerine, tutkuna sağlık:)))

    Hani senin karda fotoğraf çekemediğinde ben bir kaç kare çekmiştim işte benim de o zaman etrafımı köpekler sarmıştı, sonra kar tipi gibi yağmaya başlayınca ne yapacağımı şaşırmıştım:)
    Benim iş yerimin karşındaki partaki ağaçların çiçeklenmesini bekliyorum ben de, bu akşam iş çıkışında yine bir keşif yaptım, cık… eser miktarda çiçeklenmiş dal var…

    Bence sen çok daha sık yanına al makinayı, harikalar yaratıyorsun.

  2. Demet

    cafenoHut; Sen beğendiysen Ayda’ cığım ;) Biraz aceleye geldi aslında, tek gözüm saatte, tek gözüm kedilerde :)))

    Bu arada, Anadolu Yakası’ nda daha çok çiçeklenmiş dal var, her iki yakayı da her gün gören biri olarak test ettim, onaylıyorum :D Oraya bekleriz seni de :))

    Köpeklerden daha çok korkarım ayrıca, o zaman tüm karelerim eminim titrek çıkardı :))) Ya da hiç çıkamazdı :D

  3. Demetcim bir yabancı sitede gördüm, gerçek dalların üzerini kağıttan çiçeklerle süslemişler , çiçeklerin ortalarına da birer mini inci koyup vazoda sergilemişler aklıma senin delgeçlerle yaptığın çiçekler geldi tıpkı bu erik ağacının dalları gibi dallar yapılabilir. Benim çiçekler minik olur deme o sitedekilerin boyutları da seninkiler gibiydi…

  4. Demet

    Bahar ve kızısı Yağmur; Teşekkürler canım.. ;)

  5. Demet

    sezen; Hmmm… Sanki ben de bir yerlerde görmüştüm, çağrıştırdı birşeyler… Dal toplamak istiyorum ne zamandır ama, eşimi kandıramadım hala :D Sağol canım fikir için de *-*

  6. süper bi anlatım olmuş,merak dolu gözler üzerinde olmuş ama neşeli birşey ortaya çıkmış :)bu arada resimlerde şahane…

Gezinme